7 Ağustos 2021 Cumartesi

Ciğerlerimiz Yanıyor!

Önce Atatürk’ün mirası Atatürk Orman Çiftliği’nde çıkan yangın, sonra yurdun çeşitli bölgelerinde ardı ardına çıkan orman yangınları ciğerlerimizi yaktı. Bizlere miras ağaçlarımız, ormanlarımız, ormanları yurt edinen canlılarımız, önüne geçilemeyen alevlere kurban olurken bizlerin de geçmişi, bugünü, geleceği yok olmaktadır.

Atatürk’ten bize, yurt sevgisi, halk sevgisi, insan sevgisi gibi çevre sevgisi de miras kalmıştır. Bir ağacın dallarına kıyamadığı için koca köşkü taşıtan, kesilen bir ağacın ardından gözyaşı döken, Kurtuluş Savaşı’nın en hararetli günlerinde Ankara’da ağaç diktiren Atamız bütün canlıların hayatına verdiği önemle de bizlere örnek olmuştur. Bizler, Atamızın izindeki Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri olarak bu felaketlerden büyük üzüntü duymaktayız.


Aynı anda farklı noktalarda çıkan yangınların, bu olayların faillerinin, Türkiye düşmanı teröristlerin ve onların arkasındaki azmettiricilerin bir an önce belirlenip cezalandırılmalarını bekliyoruz. 

Bu büyük felakete zamanında canla başla müdahale eden fedakâr itfaiye erlerine, müdahaleleri ve yardımları koordine eden, geceli gündüzlü çalışan bölge belediyelerine, büyükşehir belediyelerine ve çalışanlarına, desteğe gelen halka ve dostlarımıza sonsuz teşekkürü bir borç biliriz. Yangınların daha fazla zarar vermeden bir an önce kontrol altına alınarak söndürülmesini dileriz.

Yanan orman arazilerinin eksiksiz ağaçlandırılması, Anayasanın 169. Maddesi* gereğidir, ülkemizin geleceği açısından zorunludur. Bu konudaki çıkar içeren olası girişimler, Türk halkı tarafından engellenecek ve nefretle anılacaktır.

Orman yangınları için yapılmış olması gereken hazırlıklara yöneticilerimiz tarafından yeterli önemin verilmemiş olması, özellikle gerekli uçak ve donanımın hazır bulundurulmaması içimizdeki üzüntüyü daha da artırmıştır. Bu olayda da gördüğümüz gibi, ülke yönetimindeki en ufak bir zafiyet, geri alınamaz büyük kayıplara yol açmaktadır. Ülke yöneticilerini, Atatürk’ün her zaman yaptığı ve bizlere sorumluluk bıraktığı üzere, ülke için en iyisini akıl-bilim yoluyla arayıp bulmaya ve uygulamaya çağırıyoruz.



Atatürk, bu ülkeyi kurtarırken, ekonomik ve yapısal olarak imar ederken, halkı kuldan yurttaşa dönüştürürken, eğitim atılımında ve çevre bilincinde yurdumuz için hep en iyisini istemiş, yurdun çıkarlarını gözetmiş ve bu yolda başarıyı bilimsel düşüncede bulmuştur. Yöneticilerimize, Atatürk’ü örnek almalarını ve bu yolla ülkemizi büyük kayıplara uğramaktan kurtarmalarını salık veririz.

Saygılarımızla,
Atatürkçü Düşünce Derneği Çankaya Şubesi


* TC Anayasası - 169. Madde:

Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.

Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.

Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.(...)