Hıfzı Veldet Velidedeoğlu

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin 1 Numaralı Kurucu Üyesi ve Onursal Başkanı

Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU (24 Ağustos 1904 - 24 Şubat 1992)

ADD'nin 1 numaralı kurucu üyesi ve Onursal Başkanı Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU şöyle diyordu: "... Atatürk bizlere miras olarak bir de Atatürkçülük İlkesi'ni bıraktı. Atatürkçülük, ülkemiz bakımından, kalıplaşmış ve donmuş reformlar toplamından ibaret olmayıp 'Çağdaş, uygarlık düzeyinin üstüne yükselmek', hiç değilse o düzeye ulaşmak ya da yakınlaşmak için her zaman canlı duran ve canlı kalacak olan bir devrimcilik ruhu, bir devrimcilik felsefesidir."

27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ü Ankara’ya gelişinde Dikmen Keklikpınarı’nda 15 yaşında lise öğrencisiyken karşılar Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU. Bu andan başlayarak Atatürk ilke ve devrimlerinin inançlı bir savunucusu olarak mücadele vermiştir. Nitekim Atatürkçü Düşünce Derneği, Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU’nun Onursal Başkan seçilmesinin gerekçesini “Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı Millet Meclisi’nin kuruluşundan beri çeşitli yer ve görevlerde, kimi kez de sıradan bir yurttaş olarak tüm eylem ve yapıtlarıyla Türk Devrimi ve Atatürk İlkelerinin her dönemde inançlı savunucusu olan ve yaşamı boyunca Atatürkçü düşünceden ödün vermeksizin tüm bilgi ve yeteneğini bir an bile vazgeçmeden Atatürk’ün amaçladığı Türkiye’nin gerçekleşmesine yönelten Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU Derneğin Onursal Başkanıdır” olarak açıklamıştır.

16 yaşında kurucu mecliste kâtip olarak çalışmaya başlamış ve Atatürk, Söylev’ini (Nutuk’unu) mecliste okuduğu 6 gün, 36.5 saat boyunca baştan sona dinlemiştir. Böyle önemli bir yapıtın gelecek kuşaklarca daha iyi anlaşabilmesi için Söylev’i günümüz diline uygun biçime getirmiştir. Bilindiği üzere Söylev 3 cilttir. 3. cilt Atatürk’ün Söylev’inde dayandığı belgelerden oluşmaktadır. Özellikle bu dayanak belgeleri yayımlamasıyla Söylev’in daha iyi anlaşılabilmesini sağlamıştır. TBMM’nin kuruluşunda ilk çalışanlarından biri olarak o dönemi “Millî Mücadele Anıları” (1970) kitabında anlattı.

1928’de Ankara Hukuk Fakültesini bitirdi; ardından devlet sınavını kazanarak 1929’da Hukuk Doktorası yapmak üzere Avrupa’ya gönderildi. İsviçre’nin Neuchatel Hukuk Fakültesinden “Hukuk Doktoru” sanını kazandı; oradan Roma’ya gidip iki yıl Roma Hukuk Fakültesi, Ceza Hukuku Yüksek İhtisas okuluna devam ederek sertifika aldı. 1934’te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Doçentliğine atanan VELİDEDEOGLU, 1942’de profesörlüğe, 1948’de ordinaryüslüğe yükseltildi. Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU pek az kişinin elde edebileceği hocaların hocası sanıyla birçok öğrenci yetiştirdi.

Almanca, Fransızca ve İtalyancayı çok iyi bilen VELİDEDEOĞLU’nun 5 ciltlik Medeni Hukuk kitabı, 100’e yakın bilimsel inceleme, araştırma ve konferansı, Almanca ve Fransızcadan 15 inceleme ve kitap çevirisi Türkiye, Almanya, İsviçre, İtalya, Belçika ve Fransa’da yayımlanmıştır. Alman Mukayeseli Hukuk Derneği’nin asıl üyesi seçilmiştir. 1961 Anayasası'nı hazırlayan komisyonun üyeliği ve kâtipliğini yapmıştır. Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU hükümetin görevlendirmesi üzerine 1959’da Kat Mülkiyeti Kanunu ön tasarısını hazırlamış, en son kendisinin başkanlığındaki bir komisyondan geçen bu tasarı 1965'te hemen hemen olduğu gibi yasalaşmıştır.

Türkçeyi özenle kullanan VELİDEDEOĞLU aynı zamanda hukuk dilinin halkın anlayabileceği durulukta olması gerektiğini savunmuş, bu bağlamda Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu'nu öz Türkçe’ye çevirerek daha kolay anlaşılır biçime getirmiştir.

İlk Meclis’in kuruluşuna tanık olan, büyük bir hukukçu olarak yetişen, bilgelik niteliği kazanan VELİDEDEOĞLU yaşamını, Türkiye’nin bağımsızlığına, özgürlüğüne, egemenliğine ve çağdaş, laik bir hukuk devletini her alanda geçer kılmaya adamış, özellikle “hukukun üstünlüğü” için büyük çaba göstermiştir.

VELİDEDEOĞLU, TCK’nin 163. maddesinin kaldırılmasına karşı çıkarak tepkisini “163. madde din ve vicdan özgürlüğünü kısıtlamıyor, düşünce özgürlüğünü de kısıtlamıyor. Hilafetçiliğe kadar gidebilecek propagandalar yapma olasılığı bulunan siyasal partilerin kurulmasını engelliyor,” diye açıklamıştır. VELİDEDEOĞLU’nun haklılığı, TCK 163. maddenin kaldırılmasıyla ortaya çıkmış, bundan sonra irtica hız kazanmış, karşıdevrimcilerin iktidarı ele geçirmesi ortamı oluşturulmuştur.

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucuları arasında yer aldığında 85 yaşında olan VELİDEDEOĞLU, Atatürk İlkeleri doğrultusunda ülkenin çağdaşlaşması yolunda ömrünün son gününe dek devrimci ruhuyla savaşım verdi. Ölümünden bir gün önce 23 Şubat 1992’de Cumhuriyet gazetesindeki köşeyazısını “Gençler, Atatürk’ün çağdaşlaşma yürüyüşünü sürdürünüz; bunun için İkinci Milli Mücadeleyi başlatınız!” diye tamamlaması, mücadeleden bir gün bile vazgeçmediğini göstermektedir.

Derneğimizin Onursal Başkanı Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU’nun yazımızın başında paylaştığımız sözündeki gibi ülkemizi Atatürk İlke ve Devrimleri doğrultusunda “Çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne yükseltmek” için durmadan devrimci ruhla mücadele etmek hepimizin görevidir.