Ragıp Sarıca

Prof. Dr. Ragıp SARICA (1912 - 9 Ocak 1993)

ADD'nin 4 numaralı kurucu üyesi Prof. Dr. Ragıp SARICA, 1958’de söylediği "Gazetecilerin tevkif edildiği yerde demokrasi yoktur," sözüyle anılmaktadır.

Yaşamı ve Yapıtları
1912’de İstanbul'da doğdu. 1931’de Galatasaray Lisesinden mezun oldu. 1937’de İstanbul Hukuk Fakültesini bitiren SARICA aynı fakültede akademik kariyere başladı. 1942'de Amme Hukuku doçent vekili oldu.1943'te "İdarenin Tanzim Salahiyeti" konulu doçentlik tezini ve "Hukuk Tasarrufların Unsurlarıyla Yokluk ve Butlan Arasındaki İlgi ve Münasebetler" konulu deneme dersini vererek idare hukuku kürsüsünde 1943’te doçent ve sonra 1949’da profesör oldu.

Atatürkçü Düşünce Derneği kurucularından olan Ragıp Sarıca, 1961 Anayasası'nı hazırlayan profesörler içinde yer aldı. Cemal GÜRSEL 27 Mayıs öğleden sonra hukuk öğretim üyeleri Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami ONAT, Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU, Prof. Dr. Ragıp SARICA, Prof. Dr. Naci ŞENSOY, Dr. Hüseyin Nail KUBALI, Prof. Dr. Tarık Zafer TUNAYA, Doç. Dr. İsmet GİRİTLİ, Prof. Dr. İlhan ARSEL, Prof. Dr. Bahri SAVCI, Prof. Dr Muammer AKSOY ve hocalarına yardım eden İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi asistanı Erdoğan TEZİÇ'i kabul etti. Heyet, GÜRSEL tarafından Türkiye'nin en özgürlükçü anayasasının (1961) taslağını hazırlamakla resmen görevlendirildi. İstanbul'daki Bilim Komisyonuna ve Temsilciler Meclisi Anayasa Komisyonu'na katıldı. Bir süre Fikri Haklar dersi de verdi. Telif yapıtlarının yanında çeviri yazı ve kitapları da vardır.

SARICA, 1958’de söylediği "Gazetecilerin tevkif edildiği yerde demokrasi yoktur," sözüyle anılmaktadır. Günümüz Türkiyesinde siyasi iktidarın gazetecilere yaptığı haberler üzerinden baskıları sürmekte ve SARICA'nın söylediği o tarihi söz akıllara gelmektedir.

Ragıp SARICA'yı daha iyi tanımak amacıyla cenazesinde Server TANİLLİ'nin onun hakkında söylediği güzel sözler ve anlattığı anıyı sizlerle paylaşmak istiyoruz:

"Ragıp Hoca, derslerinde olsun, eserlerinde olsun, toplumumuz için bugün de geçerliliğini koruyan pek yaşamsal kavramların savunuculuğunu yaptı. Bunlar da başta anayasanın üstünlüğü, hukuka bağlı devlet ve idare, üniversite özerkliği, akademik özgürlüktür... Ve bu savunmayı kendine özgü üslupla, ustalıkla yaptı. Bir hukuk adamı için onur verici bir eylemdir. Demokrasinin bütün boyutlarıyla uygulanmasını isteyen bir insandı. II. Dünya Savaşında Almanlar Fransa'yı işgal ettiği zaman Ragıp ile ben Paris'teydik. Almanların işgalci kuvvetleri önünde Fransız halkı ile beraber bisikletle Bordeaux'ya geçtik. Bu da Ragıp'ın insan haklarına nasıl bağlı olduğunu gösteren somut bir delildir. Çok eski bir arkadaşımdı, çok üzgünüm."

Başlıca Yapıtları

  • İdari Kaza
  • İdare Hukukunda Yokluk ve Butlan
  • Teşri Organının Faaliyetinden Dolayı Devletin Mali Mesuliyet Meselesi
  • İptal Davasıyla Tam Kaza Davası Arasındaki İlgi