Büyük Zafer'in 99. Yıldönümü
19 Mayıs 1919'da Anadolu'da esmeye başlayan kurtuluş rüzgârı, 30 Ağustos 1922'de fırtına olup işgal ordusunu geldikleri gibi gönderdi.
Kurtuluş mücadelesinin tüm ulusun kenetlenmesiyle başarılabileceğini savaş meydanlarında deneyimlemiş olan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkarak halka umut aşıladığı o günden Büyük Zafer'e dek dayanışmayı da ihaneti de umudu da inancı da ve üstünde bir kara bulut gibi dolaşan saray fetvalarını da, her şeyi gördü bu topraklar...
Bütün yıkım antlaşmalarını imzalamış, siyasi ve askeri olarak çözülmüş, ordusu dağıtılmış bir saray çevresine, onun işgal yanlısı basınına ve şeyhülislamı Dürrizade’nin idam fetvalarına karşın ulusal kurtuluş mücadelemiz zaferle sonuçlandı.
Büyük Zafer’e erişilen bu günde, 30 Ağustos’ta, bir ulus bütün olanaksızlıkları hiçe sayarak emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi verebileceğini ve "her şey bitti" denildiği bir anda zaferi kazanabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Ve tüm dünya halklarına İngiliz emperyalizminin ittifakı işgal ordusunun yenilebileceğini göstererek umut aşıladı. Tıpkı İspanyol emperyalizmine karşı mücadele eden José Marti’nin, Meksikalı Zapata’nın Latin Amerika’ya umut olması gibi Anadolu topraklarında Mustafa Kemal Paşa’nın başlattığı kurtuluş mücadelesi de zafere eriştiği 30 Ağustos 1922 günü Hindistan’dan Cezayir’e, Cezayir’den Afrika’ya dünya halklarına umut oldu. Evrensel niteliğinin anlaşılması bakımından en önemli söz herkesin tanıdığı Mahatma Gandhi’ye aitti:
“Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar Tanrı’yı da İngilizlerin yanında zannediyordum.”
30 Ağustos yalnızca Türk halkının Anadolu’da kazandığı bir zafer değildi. Aynı zamanda Hindistan’ın İngilizlere karşı zaferiydi; Fransız ve İtalyan sömürgecilerine karşı savaşan Cezayir’in, Tunus’un zaferiydi. Asya’da, Afrika’da pek çok ulusal lidere esin kaynağı ve örnek olmuş bir zaferdi.
Ulus olmanın, birlik olmanın ne denli önemli olduğunu güncel olaylarla bir kez daha anladığımız şu günlerde 30 Ağustos Zafer Bayramımızı coşkuyla kutluyor, yüz yıl önce ulus bilincini inşa eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, kadrolarını, toprağa düşen şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
* * *
30 Ağustos’ta düşman kuvâyı külliyesi imha ve esir olundu.
Esirler arasında General Trikopis
Alaturka sopa yemiş bir temiz
Ve sırmaları kopuk Frenk uşağı...
Yaralı bir düşman ölüsüne takıldı Nurettin Eşfak’ın ayağı.
Nurettin dedi ki «Teselyalı Çoban Mihail»
Ve Nurettin dedi ki «Seni biz değil, buraya gönderenler öldürdü seni...»
Sonra, 31 Ağustos günü
Ordularımız İzmir’e doğru yürürken
Serseri bir kurşunla vurulan
Deli Erzurumluydu.
Devrildi
Kürek kemikleri altında toprağı duydu.
Nâzım Hikmet - Kuvayı Milliye Destanı